AHMED ARİF

Guz_Yapraklari.gif (6677 bytes)

 

UNUTAMADIĞIM

 

Açardın,

Yalnızlığımda

Mavi ve yeşil,

Açardın.

Tavşan kanı, kınalı-berrak.

Yenerdim acıları, kahpelikleri...

 

Gitmek,

Gözlerinde gitmek sürgüne.

Yatmak,

Gözlerinde yatmak zindanı.

Gözlerin hani?

 

"To be or not to be"değil.

"Cogito ergo sum" hiç değil...

Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,

Durdurulmaz çığı

Sonsuz akımı.

 

İçmek,

Gözlerinde içmek ayışığını.

Varmak,

Gözlerinde varmak can tılsımına.

Gözlerin hani?

 

Canımın gizlisinde bir can idin ki

Kan değil, sevdamız akardı geceye,

Sıktıkça cellad,

Kemendi...

 

Duymak,

Gözlerinde duymak üç-ağaçları

Susmak,

Gözlerinde susmak,

Ustura gibi...

Gözlerin hani?

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

...gecelerce gülmek yasaksa bize

şehirlerce  gülmek   yasaksa

geceleri de  değiştiririz   

şehirleri de

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

 

SEVDAN BENİ

 

Terketmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz, uykusuz kaldım,

Terketmedi sevdan beni...

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

 

Seni, anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.

Seni, anlatabilmek seni,

Namussuzca, haldan bilmez,

Kahpe yalana.

 

Ard-arda kaç zemheri,

Kurt uyur,kuş uyur,zindan uyurdu.

Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana,

Bir bu yana...

 

Seni , bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara,

Akan yıldıza,

Bir kibrit çöpüne varana,

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş bir kibrit çöpüne.

 

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamdan,

Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,

Seni, anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

ÜŞÜYORUM, kapama gözlerini...

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

AY KARANLIK

Maviye

Maviye çalar gözlerin,

Yangın mavisine

Rüzgarda asi,

Körsem,

Senden gayrısına yoksam,

Bozuksam,

Can benim, düş benim,

Ellere nesi?

Hadi gel,

Ay karanlık...

 

İtten aç,

Yılandan çıplak,

Vurgun ve bela

Gelip durmuşsam kapına

Var mı ki doymazlığım?

İlle de ille

Sevmelerim,

Sevmeleri gibisi?

Oturmuş yazıcılar

Fermanım yazar

N'olur gel,

Ay karanlık...

 

Dört yanım puşt zulası,

Dost yüzlü,

Dost gülücüklü

Cıgaramdan yanar.

Alnım öperler,

Suskun, hayın, çıyansı.

Dört yanım puşt zulası,

Dönerim dönerim çıkmaz.

En leylım gecede ölesim tutmuş,

Etme gel,

Ay karanlık...

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

 

...Seni Sevmek,

Felsefedir, kusursuz.

İmandır, korkunç sabırlı.

İp'in, Kurşun'un rağmına,

Yürür pervasız ve güzel.

Sıradağları devirir,

Akan suları çevirir,

Alır yetimin hakkını,

Buyurur kitabınca...

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

...Gecekondularda hava bulanık puslu

Altındağ gökleri kümülüslü

Ekmeğe, aşka ve ömre

Küfeleriyle hükmeden

Ciğerleri küçük, elleri büyük

Nefesleri yetmez avuçlarına

-İlkokul çağında hepsi-

Kenar çocukları

Kar altındadır...

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

 

SUSKUN

 

Sus, kimseler duymasın.

Duymasın ölürüm ha.

Aydım yarı gecede

Yeşil bir yağmur sonra...

Yağıyor yeşil.

 

En uzak, o adsız ve kimselersiz,

O yitik yıldızda duyuyor musun?

Bir Stradivarius inler kendi kendine,

Yayı, reçinesi, köprüsü yeşil.

Önce bendim diyorve sonra benim...

Ölümsüz güzel ve çetin.

Ezgisidir dolaşan bütün evreni,

Bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları.

Canımı, tüylerimi sarmada şimdi

Kendi rüzgarıyla vurgun...

Sarıyor yeşil.

 

Rüya, bütün çektiğimiz.

Rüya kahrım, rüya zindan.

Nasıl da yılları buldu,

Bir mısra boyu maceram...

Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,

Bilmezler nasıl sevdik,

İki yitik hasret,

İki parça can.

Çatladı yüreğin çakmak taşının,

Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde

Çağlardır boğulmuş bir su...

Ağıyor yeşil.

 

Yivlerinde yeşil güller fışkırmış,

Susmuş bütün namlular...

Susmuş dağ,

Susmuş deniz.

Dünya mışıl-mışıl,

Uykular derin,

Yılan su getirir yavru serçeye,

Kısır kadın, mavi bir kız doğurmuş,

Memeleri bereketli ve serin...

Sağıyor yeşil.

 

Aydım yarı gecede,

Neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat,

Ve Sezarsa, bir ad, yıkıntılarda.

Ama hançer taşı sanki

Koca Kartaca!

Hani, kibrit suyuvermişlerdi üstüne

Bak nasıl alıyor, yiğit,

Binlerce yıl da sonra

Alıyor yeşil.

 

Vurur dağın doruğundan

Atmacamın çalkara,

Yalın gölgesi.

Kuş vurmaz, tavşan almaz,

Ama aç, azgın

Köpek balıklarıydı parçaladığı

Bak, Tiber saygılı suskun.

Bak, nilüfer dizisi zinciri.

Bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,

Cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi,

Ve ilk gerillası Spartakus'un.

Susuyor yeşil.

 

Sus, kimseler duymasın,

Duymasın, ölürüm ha.

Aymışam yarı gece,

Seni bulmuşam sonra.

Seni, kaburgamın altın parçası.

Seni, dişlerinde elma kokusu.

Bir daha hangi ana doğurur bizi?

 

Ruhum...

Mısra çekiyorum, haberin olsun.

Çarşıların en küçük meyhanesi bu,

Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.

Derimizin altında o ölüm namuzsuzu...

Ve Ahmedin işi ilk rasgidiyor.

İlktir dost elinin hançersizliği...

Ağlıyor yeşil.

 

Güz Yaprakları.gif (6677 bytes)

MEYHANE

ŞİİRLER

ŞİİR MP3

MESAJ

SOHBET