CAHİT SITKI TARANCI
DÜŞTEN GÜZEL
İlktir baharın gönlümce geldiği İlktir hem sarhoş hem ayık olduğum Bir gerçek içindeyim düşten güzel Sevdiğim gülüyor yanıbaşımda
Aşkından talihimin düzeldiği Sen gökte ararken yerde bulduğum Bir sende gördüm ince ruh ince bel Sende murada erdim kırk yaşımda.
BİR KAPI AÇIP GİTSEM
Ben, bu dünyaya yanlış gelmiş olacağım ben, Ben öyle her insandan, o kadar uzağım ben, Gene bu gözlerimdir okşanacak şey arar, Yoksa içimde başka bir dünya hasreti var.
Uyanır gibi birden bir korkulu rüyadan -O içimden sevdiğim, benim olan dünyadan, Bir ses bana "gel" dese, ben bu sesi iştsem;- Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem!
MAZİYİ YA DA DALDIĞI ZAMAN
Maziyi yada daldığım zaman Renkler belirir ta uzaklardan: Mavi, kırmızı, beyaz ve siyah. -Her renk ayrı bir hatıradır ah!- Renkler renklere renkleri ekler, Olurken içim renklere mahşer.
Maziyi yada daldığım zaman İçimde sanki sesten bir orman: Koşan, haykıran, çırpınan sesler; -Her ses ayrı bir hatıra besler!- Sesler seslere sesleri ekler, Olurken içim seslere mahşer.
Maziyi yada daldığım zaman, Tüter içimde eski buhurdan. Gizliden gizli genzime dolar, Kokular gibi hep hatıralar. Hatıralarla aklımı çeler: Eski bahçeler, eski bahçeler...
Her vakit böyle değildir, bazan Maziyi yada daldığım zaman, Hafızam durur, kaybolur yollar; Ve sonradan birden içime dolar, Daire gibi genişler sükut, Der: "içimde kal, her şeyi unut!"
DENİZ
Bu akşam vakti deniz, O bütün hasretimiz, Sanki gelmişte dile, Nedametin sesiyle, Çarparak kayalara, Çarparak kafalara, Yetmez mi, diyor deniz, Karada çektiğiniz?
HATIRASI YETER
Yattın mı yalnızlık; Yolculuk sanırsın Issız deniz gibi. Kalksan kalabalık; Ormanda ağaçsın, Bir gölge sahibi.
Duy rüzgarı dal dal, Her yaprağında gün; Çiçek aç yemiş ver. Gerçek yahut masal, Güzel geçsin ömrün; Hatırası yeter...
GECE BAHÇELERİNDE
Gece bahçelerinde Işıldayıpta bazan, Olgun meyva halinde Sallanırken yıldızlar, "Elim yetişmez!"diye, Görenin içi sızlar. Bu sızıyı içinde Sen de duyduğun zaman, Öyle kendi kendine, Yum gözlerini bir an: Düşer eteklerine Bir ahu yıldızlar; Sen istediğin zaman, Senindir bu yıldızlar.
NEDEN SONRA
Neden sonra farkına varıyorsun Etrafındaki korkunç ıssızlığın, Yar olsun, dost olsun, ne arıyorsun, Adresi belli mi vefasızlığın?
Aşk, dostluk!... Hepsi dökülür yapraklar! Çıplak bir ağaç durgun suda aksın. Yalnızlık dediğin hayatta başlar; Kabir boyunca devam etmek için.
|