Ben ki umutsuz bir resimim bu

                            şehrin albümünde

Kalbinin sevda duvarına

                             asmalısın beni

Bu rahmetler,bu rüzgarlar,

                             mübarek geceler

        -adına SENİ SEVİYORUM....

              Beni anlamalısın

Gece fal bakıp yol gözlüyorum

     Kalbim büsbütün hicran

     Saatler yalnızlığa ayarlı

Metresim gibi kullanıyorum sigarayı

Şarabı sevgilim gibi,güzelim kızlar

     -Ah canım kadar güzelim kızlar

      Acılar işliyorum mektuplara

Evliya Çelebi,minibüs şarkıları Şair Avni

Bir de az kullanılmış şiirleri seviyorum

   Gece en çok bana yakışıyor hüzün

eğil yüzüme ey sevgilim.çöz iplerini
o uslanmaz hayvanlığımı utandır.bırakılmışlığımı çınla
çünkü doymuyorum abazanlığıma pazar
mecmuaları,şahane çirkinliğimve hülyalarımla
ey serseriliğim,ey anılarımın ahşap kraliçesi
şarabı sev,tütünü incitme, beni de unut artık.

GÜL YAĞSIN UFKUMUZA

Ufka gül yağdığı akşam
yüzleri ucuz
sevdası ezberinde
kiralık evler gibi serin
turfanda kadınlarda sevdi

Ufka gül yağdığı akşam
ölüme ve ayrılığa cesur
esrara dayanıklı
masraf makbuzu kullanmayan
az şekerli kadınlar da sevdi

Ufka gül yağdığı akşam
aynalara abone
kalçalarından gayrı her şeyi helal
çocuk bitmez tarlasını sürdüğü
vadesi dolmuş,kadınlarda sevdi
Ufka gül yağdığı akşam
Herkesten uzakta şimdi

ÖZLEM

Sesimi biriktirmiyorum artık ağlama
ne kadar gelişmiş olsa da acı üretimi
yüz binlerce kuş uçurdum hüzünden arınmış
sen ki zehirlerini soydun sevdanın ve zamanın
sesimi biriktirmiyorum artık ağlama
kalbimde özlemi yok imkansız baharların

YILDÖNÜMÜ

Küçücük odamda karanlığın dizine koyup başımı
canını canıma kattığım günleri düşündüm bu akşam
yalnızlığın gözlerinden öpüp saçlarını okşadım rüzgarın
sevdamızın dudaklarından sevinci emdim bir de hüznü ve ayrılığı
küçücük odamda karanlığın dizine koyup başımı
düşündüm bu akşam,meğer ne çok hisli sevmiştim ben seni

GÜNDEM

Bu gece uyumasak da olur,hadi sevinci tazele
sevdayı tazele emzirsin yıllardır pas tutmuş yalnızlığımı
sevsen de sevmesen de son elvedasıdır bu ömrümüzün
koy dursun öylece elin elimin,dilin dilimin içinde
bu gece uyumasak da olur,şimdi sevişelim sevgilim
aşkımızın ve çılgınlık ve sevişmek hala gündemde.

KARŞILAMA

Anılardan yontulmuş yüze değil
bir felakete adadım kendimi
deneyerek sesimi yeni bir ölüde,her gün
sabahla, baharın geldiğini
resimlerde yaşayan ikindileri
akşamın yalnızlığa düşürdüğü kafiyeyi
kılıçla kesilen yatsıları
mavi kuş zındanlarını
ve sıkıntıyı adlandıran geceleri müjdeledim.
o,yüreğinde uzun hüzünler besledi.
Oysa acılar çoğalmış,dağlar uyumuştu
karanlığın kollarında şehir uyumuştu
denizin derinliğinde söken şafak
yüzündeki dalgınlık
ağzındaki ince harfler uyumuştu
Fala mı inanırdım artık,kelimelere mi
su terazilerine ölü tüccarlarına
geceye ve gündüze mi?

O gitti.Bir sevdaya yasladı kendini
Ben kaldım.Yalnızlıkla karşıladım her şeyi.

KİMSE HATIRLAMIYOR

Kimse hatırlamıyor adımı
Bahar gelmiş.Balkonlar serin
Annelerin çocuk ambarı balkonlar serin
su dalgın değil.Bademler açmış
-Sahi kaç yıldır yalnızım ben
Çiçekler çürümüş saçlarımda
Bembeyaz uzun kuşlar da uçmuş fotoğraflarımdan
Bulutlar da
Yüreğimde karanfilerden damıtılmış bir yas
Yaşıyor muyum acaba?

And olsun ki çürüdü kalbimde hicran
ulaştım tadına kutsal sözlerin ve ateşin
Küfrün bağışına,zulmün zevkine erdim
-ama hala hasretin canımda umman.